top of page

Create Your First Project

Start adding your projects to your portfolio. Click on "Manage Projects" to get started

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA

Abdulkadir yüksel devlet hastanesi

Abdulkadir yüksel devlet hastanesi üroloji kliniği

drar kaçırma tıp dilinde üriner inkontinans olarak bilinen ve her yaş grubundan insanda gelişen bir sağlık sorunudur. İstem dışı ve kontrol edilemeyen idrar yapma durumu olarak tanımlanan idrar kaçırma, sosyal ve kişisel hayati oldukça kötü şekilde etkiler.

İçindekiler
İdrar Kaçırma Kimlerde Görülür?
İdrar Kaçırma Neden Olur?
İdrar Kaçırma Nasıl Tedavi Edilir?
Mesanenin aşırı dolmasına bağlı idrarı tutamama hali yaşam kalitesini düşürür, psikolojik sorunlara neden olur. Peki idrar kaçırmada teşhis ve tedavi nasıl olur?

Böbreklerde üretilen idrarın biriktiği kese mesane adı verilir. Mesane kaslarındaki kasılma ve gevşeme hareketleri bölgesel sinirler ile beyin kontrolü altındadır. Normalde içinde idrar bulunan mesane esner ve iç basıncını dengeler. Bu sayede mesanenin dışına açılan kapakçık kapalı tutulur.

Üretra ise mesaneden sonra gelen kanaldır ve üretra salgılanan hormonlarla ve sinir sistemiyle kontrol edilir. İdrar kaçırma durumunda, aşırı dolan mesanede basınç da hızla artar ve üretral basıncı aşar. Bu durumda idrar kanallardan vücut dışına taşar. İdrar kaçırma herkeste görülebilir ve kendi içinde 3 türe ayrılır:

Stres Tipi: Gülme, öksürme, hapşırma ve ağır yük taşıma gibi idrar kesesinde basınç artıran durumlar idrar kaçırmaya neden olur. Bu durum sinir ve kas sistemindeki zayıflıktan kaynaklanır.

Sıkışma Tipi: Aniden idrara sıkışma ve istemsiz olarak idrar kaçırma şekline gelişir. Bu durumda mesanede kontrol edilemeyen kasılmalar olur. Nedeni değişkendir.

Mix Tip: Hem stres hem de sıkışmanın aynı anda bulunduğu durumdur.

İdrar Kaçırma Kimlerde Görülür?
İdrar kaçırma kadın ve erkeklerde görülebilir, ancak daha çok yaşlılarda ve kadınlarda ortaya çıkan bir durumdur.

60 yaş ve üzeri kadınların yaklaşık %25’inde günlük ya da haftalık idrar kaçırma problemi görülür. Bu kişilerde yıllık maliyet oldukça yüksektir ve düzenli bakım yapılmazsa ciltte ülser benzeri daha ciddi komplikasyonlar gelişebilir.

Erkeklerde düz kas fonksiyonlarını bozan durumlara veya cerrahi tedavi sonrası görülebilir.

Yaşlılarda ise geçici idrar kaçırma oldukça yaygın bir sorundur. Enfeksiyon, iltihaplanma, psikolojik etmenler, sınırlı hareket ve kalp yetmezliği gibi pek çok şey bu duruma neden olabilir. Sıkışma tipi idrar kaçırma yaşlılar arasında en yaygın sorunlardandır.

İdrar Kaçırma Neden Olur?
İdrar kaçırma, pek çok fiziksel ve psikolojik nedene bağlı ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler şunlardır:

Yaşlılık

Obezite

Genetik faktörler

İdrar torbasındaki sarkmalar

İdrar yolu ve böbreklerde taş oluşumu

Uzun süreli kabızlık

Sistit

Şeker hastalığı

Zor doğum yapma

Menopoz

Vajinal enfeksiyonlar

Vajina ile mesane arasında fistül oluşumu

Erkeklerde prostatta büyüme- cerrahi tedaviler (radikal prostatektomi- sistektomi, prostat cerrahileri gibi)

Alzheimer

Sinir sistemi hastalıkları

İdrar söktürücü, tansiyon düşürücü, kas gevşetici ilaç kullanımı

Psikolojik etmenler

İdrar Kaçırma Nasıl Tedavi Edilir?
İdrar kaçırma tedavisinde hastanın öyküsü ve genel sağlık durumu oldukça önemlidir. İdrar kaçırmaya neden olan durumlar, hastalığın tipini anlamada etkilidir. Bunun için idrar tahlili, kan testi ve ultrason gibi tetkikler uygulanır. İdrar kaçırmaya neden olan duruma göre tedavi yöntemi değişebilir.

Aşırı kilolu hastalarda öncelik diyet ve egzersiz programı uygulayarak kilo kaybının sağlanmasıdır. Kabız nedeniyle ortaya çıkan durumlarda daha düzenli ve sağlıklı bir diyete geçiş yapılır, ayrıca ilaç tedavisi uygulanır. Kontrolsüz şeker hastalığının varlığında da ilaç tedavisine ek beslenme programı yazılır. Önlem olarak aşırı sıvı alımının önüne geçilir. Alkol ve sigara kullanımı kesilir.

İdrar yolu enfeksiyonlarından kaynaklanan durumlarda antibiyotik tedavisi esastır. Bazı hastalara pelvik ve mesane kaslarını güçlendirici egzersizler de önerilir. Bu egzersizlerle idrarı tutma ve bırakmanın kontrol altına alınması sağlanır.

Gerekli olursa üroloji uzmanları idrar tutamamaya yönelik ilaç tedavisine geçebilir. Prostat büyümesi ve mesane sarkması gibi durumların neden olduğu idrar kaçırma halinde cerrahi operasyon gerekebilir. Tedavi edilmeyen idrar kaçırma sorunu, ileride daha ciddi hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle belirtilerin ortaya çıkmasıyla birlikte en kısa sürede uzman hekime başvurulmalıdır. Hasta öyküsü ve detaylı fizik muayene ile hastaya en uygun tedavi yöntemi uygulanır.

Hafif düzeydeki stres idrar kaçırmalarında altta yatan sebepler düzeltilir ve egzersizlerle pelvik kas gücü artırılmaya çalışılır. Bazı hastalarda ilaç tedavisi de tedaviye eklenebilir. Yaşam kalitesini bozan ciddi stres idrar kaçırması olan hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. Bu amaçla orta üretra askı ameliyatları (TOT, TVT, mini siling) uygulanır. Hastalarda eşlik eden sistosel, rektosel veya prolapsus varsa aynı seansta uygulanabilir.

Sıkışma tipi idrar kaçırmalarında ilk aşamada yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Ek olarak anti-muskarinik ilaçlar başlanır. Bu ilaçlardan fayda görmeyen veya yan etkileri nedeniyle kullanamayan hastalarda mesane içine botox enjeksiyonu uygulanmaktadır.

AŞIRI AKTİF MESANE
Aşırı Aktif Mesane kısaca (AAM) olarak bilinen ve toplumun %20’sini etkileyen bir sendromdur. Bu sendrom, ani idrara çıkma hissine bağlı pek çok sorunu ortaya çıkarır. Genellikle idrar sızıntısı ile birlikte ıslanma kazalarını içerir. Bu nedenle kişinin sosyal hayatını etkiler ve özgüvensiz hissetmek gibi pek çok psikolojik probleme neden olur. Bu yazımızda aşırı aktif mesane sendromu nedir, neden olur ve nasıl tedavi edilir yakından inceledik.

İçindekiler
Aşırı Aktif Mesane Nedir?
Aşırı Aktif Mesane Belirtileri
Aşırı Aktif Mesane Sendromu Neden Olur?
Aşırı Aktif Mesanede Tedavi Yöntemleri
Aşırı Aktif Mesane Nedir?
Mesane, böbreklerin ürettiği idrarın depolandığı bir organdır. Kas yapıdan oluşan mesane, kese formundadır ve ortalama 500 cc idrarı depolayabilir. AAM sendromunda mesanenin çevresindeki düz kasların kasılmasında sorun ortaya çıkar. Bu kaslar aşırı kasılarak mesane iç basıncının artmasına ve aniden gelen idrar yapma hissine neden olur. İdrar kaçırmanın eşlik ettiği aşırı aktif mesanede genellikle idrar yapma sıklığında ve gece idrara çıkmada da artış gözlenir.

Aşırı Aktif Mesane Belirtileri
Aşırı aktif mesane sendromu, aşırı hassas mesane ile mesanenin boşaltılmasından sorumlu kaslardaki aşırı aktiviteden kaynaklanır. Bu sendromda mesane tam dolmasa bile idrar boşaltma hissi gelişir. Hastalığın en yaygın belirtilerinden biri gündüz idrara çıkma ihtiyacındaki artıştır. Normal şartlarda günde 4 ila 8 kez idrara çıkmak normal sayılır. Bundan daha fazla idrara çıkma durumlarında AAM sendromundan bahsedilebilir. Hastalık yaşlılarda ve kadınlarda yaygın olarak görülür. Diğer belirtileri arasında şunlar sıralanır:

Tuvalete yetişememe

Gece idrara çıkma

Yatak ıslatma (Noktüri olarak bilinen yatak ıslatmaya neden olan sağlık durumu dışında)

Ani gelişen ve ertelenemeyen idrar yapma ihtiyacı

İstemsiz idrar kaçırma

Aşırı Aktif Mesane Sendromu Neden Olur?
Aşırı aktif mesane sorununa neden olan çok sayıda potansiyel faktörü bulunur.

Üretranın çeşitli nedenlerle enfekte olması ya da mesanedeki bakteri gelişiminin yol açtığı mukoza tahrişi bu faktörler arasındadır. İdrar yolu enfeksiyonları sıkışma duygusunun oluşmasında etkili olabilir.

Sıkışma duygusunu engellemek için sıvı tüketimini azaltmak, idrar yoğunluğunun artmasına ve mesane duvarının daha fazla tahriş olmasına neden olur.

Bu da hastalık şikayetlerini arttıran bir durumdur, ayrıca kabızlık gibi ek sorunlara yol açar. Mesane taşı gibi sorunlar da bu sendromun sebepleri arasında sayılabilir.

Bazı durumlarda çok fazla sıvı tüketmek de idrar ihtiyacının artmasına yol açabilir. Aşırı derecede enerji içeceği, kahve ve kafein içerikli sıvı tüketimi de sorunun arkasındaki nedenlerden olabilir.

Bu tarz basit durumlarda AAM sendromundan söz edilmez, ancak düşük sıvı tüketimine rağmen idrara çıkma sıklığı fazlaysa hastada bu sendrom gelişmiş olabilir. Bu durumda doğru tanı ve tedavi yöntemleri için uzman hekime gitmek gerekir.

Aşırı Aktif Mesanede Tedavi Yöntemleri
AAM hastalığının tedavisinde öncelikle doğru tanının konması önemlidir. Çünkü sorun basitçe fazla sıvı tüketiminden kaynaklanıyor olabilir. Bu gibi durumlarda sıvı tüketimini ortalama seviyeye indirmek, idrara çıkma sayısını da normalleştirir.

Hastalık varlığından bahsetmek ve sendromu diğer durumlardan ayırmak için öncelikle hasta öyküsü dinlenir. Daha sonra fizik muayene ile laboratuvar incelemeleri yapılır. Aşırı aktif mesane, genellikle sadece hasta hikayesinden anlaşılabilen bir durumdur.

Hastalara 3 günlük mesane günlüğü tutmaları tavsiye edilir. Günlük aldığı sıvı ve hangi saatte tuvalete gittiği not edilir. Alınan sıvı miktarı ve çeşidi, çıkan idrar miktarı özellikle not edilir.

Ürodinami adı verilen özel bir test özellikle tedaviye dirençli hastalarda uygulanır ve mesane kaslarındaki istemsiz kasılmalar net bir şekilde tespit edilir.

Hastalığın birden fazla tedavi yöntemi bulunur, fakat hastadan öncelikle yaşam tarzında değişiklikler yapması ile pelvik egzersiz alışkanlığı geliştirmesi istenir. Bunlara ek olarak ilaç tedavi de uygulanabilir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin sonuçsuz kaldığı hastalarda mesane botoks uygulamaları ve sinir iletimini azaltan cerrahi müdahaleler tercih edilebilir. Bazı durumlarda mesanenin büyütülmesi de etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.

Pek çok hasta kas egzersizleri, yaşam standardında yapılan iyileştirmeler ve ilaç kullanımı ile tedavi edilir. Aşırı kilolu hastalarda öncelik sağlıklı kilo aralığına ulaşmaktır.

Bu nedenle tedavi uygulamaları bu süreci destekler. Hastalığın hayati tehlike arz etmemesi, sağlıklı yaşam koşullarının sağlanmasıyla tedavi edilmesini mümkün kılar. Sosyal hayatı yakından etkileyen ve psikolojik sorunlara neden olan bu sendromun en kısa sürede tedavi edilmesi için belirtilerin görülmesi halinde uzman doktora başvurulması gerekir. Bu sayede hastalık tedavi edilebilir.

İNTERSTİSYEL SİSTİT

Sistit, idrar yolu iltihaplanması nedeniyle ortaya çıkan ve en sık karşılaşılan üreme sistemi hastalıklarındandır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen sistit, zamanında tedavi edilmezse ciddi böbrek sorunlarına ve kalıcı mesane hasarlarına neden olabilir.

İçindekiler
Sistit Nedir?
Nasıl Belirti Verir?
Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Nedir?
Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Belirtileri
Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Neden Olur?
Akıntı Yapar mı?
Cinsel İlişki ile Bulaşır mı?
Önleme Yöntemleri Nelerdir?
Teşhis Nasıl Konulur?
Kronik Sistit & İnterstisyel Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Tedavi Nasıl Yapılır?
Ağrılı veya hafif seyredebilen sistit tedavi edilmesi oldukça önemlidir.

Peki kronik sistit ve interstisyel sistit nedir, nasıl tedavi edilir?

Sistit Nedir?
Artık halk arasında da yaygın olarak bilinen ve kullanılan “sistit” idrar kesesinin iltihabıdır. Genellikle bayanlarda gözlenir. 20-30 yaş arasındaki her 3 kadından biri idrar yolu enfeksiyonu geçirir. Kadınların yarısı hayatında en az bir kez sistit geçirir. Bu yüzden biz üroloji hekimlerinin sık karşılaştığı bir durumdur.

Nasıl Belirti Verir?
Hastalar kasık bölgelerinde, karın alt kısmında veya cinsel organlarında sızı ve yanma hisseder. Sık idrara çıkmak isterler ancak idrar yapmak çok sancılıdır. İdrar yaptıktan sonra tekrar yapma isteği olur. İdrar rengi koyu ve bulanıktır. Kanlı olabilir. Bazen kokulu köpüklü idrar yaparlar. Hastalar temizlik sonrası kan lekesi görüp genellikle paniğe kapılır. Bazen ateş ve yan taraflarına-böbreğe doğru yayılan ağrı hissederler.

Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Nedir?
Sistit, mesane enflamasyonu olarak bilinir ve iltihabi bir süreci belirtir. Genellikle bakteri kaynaklı bir idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle gelişme gösterir.

Sistit gelişiminin olduğu durumlarda ağrı ve rahatsızlık hissi ile birlikte böbreklere kadar ilerleyen sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Kadınlarda mesaneden atılan idrarı taşıyan üretra tüpünün, erkeklere göre daha kısa olması bu sorunu tetikleyici bir faktördür. Sistitin akut ve interstisyel sistit olmak üzere iki çeşidi vardır.

Akut sistit probleminde ani başlangıçlı mesane iltihaplanmasından söz edilirken, interstisyel sistitte kronik ve uzun süreli bir sorun söz konusudur.

İnterstisyel sistitin diğer adı ağrılı mesane sendromudur ve bu sendrom mesanenin enfeksiyon belirtisi göstermeden mesane duvarında gelişen iltihap ve tahriş ile birlikte ortaya çıkar.

Bu durum hastada sürekli idrara sıkışma hissi, ağrı ve yanmaya neden olan kronik bir problemdir. Gençlerde de görülen interstisyel sistit, yaygın olarak 30-40 yaş arası kadınlarda gelişir. Kadınlarda görülme ihtimali erkeklere göre 10 kat daha fazladır.

Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Belirtileri
Sistit gelişimi kişiden kişiye farklı semptomlarla gözlenebilir. Ancak en yaygın sistit belirtileri şunlardır:

İdrara çıkma sıklığında artış

İdrar sonrası idrar ihtiyacının geçmemesi ve tam boşalmama hissi

Kötü kokulu ve bulanık renkli idrar

Cinsel aktivite sırasında ağrı hissi

Mesanede baskı ve doluluk

Sırt ve karında kramp benzeri ağrı gelişimi

İdrardan kan gelmesi

Kronik sistitte bu belirtilerin 6 aydan uzun süre devam etmesi söz konusudur. Ek olarak libido düşüklüğü ve pelvik bölge ağrıları da vardır. Sistitin tedavi edilmemesi, mesanedeki ağrı ve şikayetlerin artmasına neden olabilir. Bu durum ilerleyerek böbreklere zarar verebilir. Böyle bir durumda kusma, üşüme ve titreme gibi ek belirtiler gelişir. Böbreklerin etkilendiği bir sistit hastasında vücut sıcaklığı da yüksek olur. Bu belirtilerin gözlenmesi halinde vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulmalıdır.

Kronik Sistit & İnterstisyel Sistit Neden Olur?
Kadın genital organlarının yapısı enfeksiyonlar için kolaylaştırıcı rol oynar. Kısa dış idrar borusu (üretra) anal bölgeye yakın yerleşimlidir. Sistiti olan hastaların idrar kültürlerinde en sık saptanan etken gaitada bulunan bakteridir (Escherichia coli-koli basili). Anal bölgede bulunan bakteri genellikle uygun olmayan hijyen koşullarında idrar yoluna yerleşip sistit tablosuna sebep olur.

Sistit hastalığı genel olarak bir bakteri enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıkar. Bu hastalıktan sorumlu bakteri genellikle E.coli bakterisi olarak adlandırılır ve alt idrar yollarının enfeksiyonuna neden olur. Bunun dışında gelişen farklı sistit çeşitleri vardır. İnterstisyel sistit, ağrılı mesane sendromu olarak bilinir ve kronik sistit durumunu ifade eder. Bu hastalığın altındaki neden tam olarak belirlenemez. Tanı ve tedavisi oldukça zor olan interstisyel sistit, mesane yüzey epitelinde iltihaplanmayla birlikte gelişir. Bu rahatsızlık hissi, yanma ve ciddi ağrı oluşumuna neden olur. Ayrıca idrar sırasında sistit şikayetleri uzun süre devam eder.

Hastalığın diğer nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

Genetik faktörler

Mesaneyi kaplayan koruyucu tabakada (epitelyum) zedelenme

Sık tekrarlayan idrar yolu iltihaplanmaları

İdrarda tahriş edici madde bulunması

Alerjik reaksiyonlar

Mesane sinirlerinde hasar

Kimlerde Sık Görülür?

Sistit genellikle kadınlarda görülür. Özellikle cinsel aktif çağda, balayı döneminde, menapoz sonrası dönemde sıklığı artar.

Akıntı Yapar mı?
Özellikle genç bayanlarda sistite özellikle cinsel yolla bulaşan genital organ enfeksiyonları (vajinit, servisit, PID) eşlik edebilir. Bu durumlarda akıntı, yüksek ateş, yanma, dolgunluk hissi eşlik eder. Bazen var olan bir cinsel yolla bulaşan hastalık sistiti taklit eder ve hastalar üroloji hekimine başvurur. Bu durumlarda hastanın jinekolog ile birlikte takip ve tedavi edilmesi daha doğru bir yaklaşım olur.

Cinsel İlişki ile Bulaşır mı?
Cinsel yolla bulaşan bir durum değildir ancak cinsel ilişki sonrası oluşmasından dolayı karşı cinsten bulaştığı sanılır.

Önleme Yöntemleri Nelerdir?
Sistit geçiren bayanların özellikle genital bölge hijyenine özen göstermeleri gerekir. Cinsel ilişki öncesi ve sonrası duş almaları, ilişki sonrası idrarlarını bekletmeden yapmaları, günlük 2 litre sıvı tüketmeleri, pamuklu iç çamaşırı giymeleri ve sık değiştirmeleri, kabız kalmamaları özellikle tavsiye edilir.

Teşhis Nasıl Konulur?
Hastanın tariflediği şikayetleri, muayene bulguları ve laboratuvar sonuçları ile sistit tanısı konur. Laboratuvar tahlili olarak idrar tahlili basit sistit vakalarında çoğu zaman yeterlidir. Komplike olmuş, sık tekrarlayan hastalarda ise idrar kültürü ve antibiyogram testi yapılır. İdrar kültürü sistite sebep olan bakteriyi tanımlar ve bu bakterinin hangi antibiyotiklere duyarlı olduğunu gösterir.

Yüksek ateş ve yan ağrısının da eşlik ettiği böbrek enfeksiyonlarında (piyelonefrit) ultrasonografi veya tomografi ile idrar yollarında tıkanıklık veya taş olup olmadığı araştırılmalıdır.

Kronik Sistit & İnterstisyel Tanı ve Tedavi Yöntemleri
İnterstisyel sistit, günlük yaşamı olumsuz şekilde etkileyen bir sorundur ve tedavi edilmezse daha ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Hastalık zaman içinde mesane duvarında kalınlaşmaya ve buna bağlı daha az idrar depolama kabiliyetine neden olur.

Sık idrar ihtiyacı nedeniyle sosyal yaşantı ve yaşam kalitesi düşer, hastada ek olarak depresyon ve stres gözlenir. Ayrıca cinsel hayatta da sorunlar ortaya çıkar. Bu nedenle hastalığın en kısa sürede tedavi edilmesi son derece önemlidir.

Öncelikle hastalığın kesin olarak teşhis edilmesi gerekir. Çünkü interstisyel sistit; böbrek taşı, bazı cinsel hastalıklar, idrar yolu enfeksiyonu, mesane kanseri ve endometriozis gibi hastalıklarla benzer belirtiler gösterir. Bu hastalıkların dışlanması için çeşitli tanılama yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Bunların başında kan ve idrar testleri gelir. Ayrıca hastadan günlük idrara çıkma rutinini kapsayan detaylı bir öykü dinlenir, sistoskopi adı verilen özel bir cihaz ile mesane ve idrar yolu incelenir. Hastada 6 aydan uzun süreli ağrı ve şikayet varsa interstisyel sistit şüphesi doğar. Uygulanan diğer tanılama yöntemleri şunlardır:

Biyopsi; vücuttan alınan doku örneği

İdrar sitolojisi; idrar örneğindeki kanserli hücre tespiti

Bu yöntemlerin sonunda interstisyel (kronik) sistit tanısı konmuşsa tedavi yöntemleri başlatılabilir. Tedavide öncelik yaşam kalitesini artırmak ve var olan şikayetleri gidermektir. Hastalığın seyri ve ağrı şiddetine göre hastalarda birden fazla tedavi yöntemi bir arada uygulanabilir. Bazı hastalarda ek olarak cerrahi müdahale de gerekebilir. Cerrahi operasyonda yaş, sağlık durumu, hastalık seyri, geçmiş hastalıklar, ilaç hassasiyeti ve benzeri pek çok durum söz konusudur. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

Fizik Tedavi: Fizik tedavi uzmanı kontrolünde pelvik kaslarının geliştirilmesine yönelik hareketler uygulanır ve kas anormalliklerinin ortadan kaldırılması hedeflenir.

İlaç Tedavisi: İdrar sırasında oluşan ağrı ve yanma hissini azaltmak için çeşitli kas gevşeticiler, ağrı kesiciler ve steroidler kullanılabilir.

Elektriksel Sinir Uyarımı: Mesaneyi kontrol eden kasların güçlendirilmesini ve kan akışının artırılmasını sağlayan elektrik uyarısı, karın içine yerleştirilen bir cihaz veya fizik tedavi ile yapılabilir.

Ayrıca yaşam standartlarında yapılan bazı değişiklikler de tedavide büyük rol oynar. Bunların başında sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak, alkol ve sigara kullanımını sonlandırmak, çikolata ve baharatlı gıda tüketimini sınırlandırmak gelir.

Bütün bunların işe yaramadığı durumda hastada ameliyat söz konusu olur. Bunun için mesanenin büyütülmesi, içindeki hasarlı yapıların yakılması ve benzeri seçenekler değerlendirilir. Bu süreçte uzman doktor tavsiye ve önerilerini dinlemek oldukça önemlidir. Sorunun ortadan kaldırılması için yapılacak tedavi uygulamasında, doktor ve hastanın bir arada karar vermesi gerekir.

Tedavi Nasıl Yapılır?
Sistitin tedavisi antibiyotik tedavisidir. Basit sistit tedavisinde kısa süreli veya tek doz antibiyotikler kullanılır. Tedaviye cevap vermeyen sistitlerde idrar kültüründe üreyen mikroba karşı etkili olan antibiyotikler tercih edilir.

DR.MEHMET HANİFİ ÖZGÜL

ABDULKADİRYÜKSEL DEVLET HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

bottom of page